Ülkemizde hekimlik yetkisi olmayan dolayısı ile psikiyatrik
hastalıklara tanı koyma ve tedavi etme yeterliliği ve ehliyeti olmayan
çeşitli meslek gruplarına üye birçok kişi istenmeyen sonuçlar doğuracak
tanı ve tedavi uygulamalarına girişmekte, bu durum halk sağlığını tehdit
etmektedir. Konu ile ilgili yasal düzenlemeler olmasına karşın yetersiz
denetim, kimi basın yayın kuruluşlarının bu kişi ve kurumları sorumlu
yayıncılık anlayışı ile bağdaşmadığını düşündüğümüz programlarla
kamuoyuna tanıtmaları sorunun boyutlarını daha da büyütmektedir. Türkiye
Psikiyatri Derneği bu konuda basını ve kamuoyunu bilgilendirme
sorumluluğu hissetmektedir.
Ülkemizde, toplumun birçok kesiminde ruhsal sorunlarla uğraşan
meslek gruplarının tanımlaması yeterince bilinmemektedir. Örneğin
sıklıkla psikolog yada psikiyatrist kavramları aynı anlamda
kullanılmaktadır. Bu kullanım ile aslında aldıkları eğitim olarak çok
farklı olan iki grup birbirine karıştırılmaktır.
2006 yılında Gaziantep’te 500 kişi üzerinde yapılan bir araştırma
sonuçlarına göre araştırmaya katılanların %56.6’sı psikologları konuşma
yoluyla, psikiyatristleri ise ilaçla tedavi eden kimse olarak
değerlendirmiştir.
Ruh ve sinir hastalıkları %89.2 oranında tedavi edilebilir
bulunmuştur. M. Depresyon belirtilerinin tanımlandığı, ardından “bu
durumda ne yaparsınız?” şeklindeki soruyu deneklerin %57’si “geçici bir
durum olduğunu düşünür, hiçbir şey yapmam” diye yanıtlamıştır. Şizofreni
belirtileri verilip, “bu durumdaki yakınınıza ne yaparsınız?” diye
sorulduğunda, %51.8 oranında denek “psikiyatriste götürürüm” cevabını
vermiştir. Panik bozukluk belirtileri tanımlanıp, “bu durumda ne
yaparsınız?” diye sorulduğunda deneklerin %57’si iç hastalıkları
doktoruna gideceğini belirtmişti ve bu cevabı veren deneklere bir
sonraki soruda “iç hastalıkları doktorunuz sizi psikiyatriste
yönlendirirse ne yaparsınız” diye soruldu. Bu soruyu deneklerin %64.1’i
“psikiyatriste giderim” şeklinde cevaplarken, deneklerin %16’sı ise
tekraren başka bir iç hastalıkları doktoruna gideceğini belirtmişlerdir.
Ruh sağlığı ile ilgili sorun yaşayan kişiler nereye başvuracakları
konusunda da kararsızlık yaşamaktadır. Ruh sağlığı hizmeti bir ekip
çalışması içerisinde yürütülmelidir. Ruh sağlığı alanında çalışan
kişiler şöyle sıralanabilir:
- Psikiyatri hekimi
- Pratisyen hekim/Aile hekimi
- Psikolog/Klinik Psikolog
- Psikiyatri hemşiresi
- Sosyal hizmet uzmanı
- Psikolojik Danışmanlar
- Psikiyatri hekimi
Ruhsal rahatsızlıkların tanınması, önlenmesi, tedavi edilmesi ve
rehabilitasyonunda çalışan tıp fakültesi mezunu, psikiyatri uzmanlık
eğitimini tamamlamış hekimdir. Psikiyatri hekimi, 6 yıllık Tıp
fakültesinden mezun olmuş ve ondan sonra 4 yıl psikiyatri ihtisası
yapmış uzman hekimdir. Aldığı tıp eğitimiyle insanın hem genel
hastalıkları hakkında bilgi sahibi olan hem de ruhsal yapısını tanımlama
ve gerektiğinde tedavi etme yetki, bilgi ve donanımına sahip olan
kişidir. Psikiyatri hekimi klinik karar verici olarak ruh sağlığı ekibi
içinde koordinasyonu sağlamaktadır. Psikiyatrik hizmetin kaliteli olarak
verilebilmesi için başvuru, değerlendirme, tedavi, diğer birimlere
yönlendirme ve tedaviyi sonlandırma, rehabilitasyon aşamaları
tanımlanmıştır. Hastaya uygulanacak tedavinin planlanması ve yürütülen
tedavinin değerlendirilmesi tamamıyla psikiyatri hekiminin
sorumluluğundadır. Ruhsal sorunlarla ilgili her türlü teşhisi koymak,
tedaviyi planlamak, ilaç ve diğer tedavi yöntemlerinin yanı sıra, uygun
görülen psikoterapiyi uygulamak da tamamen psikiyatri uzmanlarının
sorumluluğu ve yetkisi içindedir. Başka hiçbir meslek grubunun, bu
uygulamaları bağımsız olarak yapma yetkisi yoktur. TC Yasaları ile de bu
yetki sadece psikiyatri hekimlerine verilmiştir.
Yukarıda sıralanan meslek grupları dışında kalan “yaşam koçu, NLP
vb.” gibi alanlarda çalışanlar ruh sağlığı ekibi içerisinde yer
almamaktadırlar.
Psikiyatri bir tıp dalıdır. Yine bir tıp dalı olan Nöroloji;
epilepsi (sara), serebrovasküler olay (damarsal olaylara bağlı felç),
parkinsonizm ve istemsiz hareketler, baş ağrıları, multipl skleroz, kas
hastalıkları gibi alanlarda hizmet verir. Psikiyatrinin ilgi alanları
ise genel olarak:
Depresyon, Anksiyete (Kaygı) bozukluğu (Panik bozukluk,Yaygın
anksiyete bozukluğu, Obsesif kompulsif bozukluk, Sosyal Fobi, Travma
sonrası stres bozukluğu), İki uçlu bozukluk (Manik depresif bozukluk,
Bipolar bozukluk), Şizofreni, Alkol-madde bağımlılığı, Cinsel işlev
bozuklukları, Kişilik bozuklukları, Yeme bozuklukları,
Histeri-konversiyon, Hipokondriazis, Tikler, Yaşlılık
psikiyatrisi-demans (bunama), Uzun süren yas, Dürtü kontrol bozuklukları
gibi alanlardır.
Ruh ve beden sağlığınız bir bütündür. Pek çok ruhsal belirti
bedensel bir hastalığa, pek çok bedensel belirti de ruhsal bir hastalığa
işaret edebilir. Bedensel rahatsızlıklar gibi ruhsal rahatsızlıkların
tanısı da sadece hekimler tarafindan konulabilir ve tedavisi hekim
tarafından ya da hekim kontrolu altında yapılabilir. Psikiyatri
uzmanları her türlü psikiyatrik uygulamaya ilişkin temel bilgi, beceri
ve donanıma sahiptir. İleri uzmanlık incelemesi, araştırma ya da
tedavi-müdahale gerektiren durumları ayırtedip, gerekli önlemleri alarak
yönlendirme yapabilir. Her türlü ruhsal sorun ve yakınmanın öncelikle
tıp eğitimi almış hekimlerce değerlendirilmesi gerekir, uygulanacak
tedavi şekline sizinle birlikte sadece hekiminiz karar verebilir. Ruhsal
rahatsızlıkların çoğu ilaç tedavisi gibi biyolojik tedaviler ve/veya
psikoterapi yöntemleri ile başarıyla tedavi edilebilmektedir.
Psikoterapi de tıbbi bir müdahaledir, ancak psikiyatri hekiminiz
tarafından veya onun yönlendirmesiyle belirli bir terapi konusunda
eğitim ve yetkinliği olan bir klinik psikolog tarafından yapılabilir.
Ruhsal durumunuza uygun olan tedavi şekline sizinle birlikte psikiyatri
hekiminiz karar verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder