PANİK BOZUKLUĞU
Günümüzde “Panik Atak Hastalığı” olarak bilinen ve asıl adı “Panik Bozukluğu” olan hastalık, durup dururken kendiliğinden ortaya çıkan panik atakların olması ile karakterizedir. Hastalar bu ataklar sırasında yoğun kaygı, endişe yaşarlar, ölüm korkusu, kontrolünü kaybetme ya da çıldırma korkusu hissederler. Özellikle ilk ataklarda kalp krizi geçirdiklerini düşünen hastalar, bu düşüncenin yarattığı korku ve endişe ile acil servislere başvururlar.
Çok şiddetli kaygı, korkuya eşlik eden bedensel belirlerin yaşandığı panik atağı, panik bozukluğu hastalığının temel bulgusudur. Panik bozukluğundaki panik atağı durup dururken, aniden ortaya çıkar. Buna spontan ataklar denir. Hastalar ölmekten, kontrolünü kaybetmekten ya da çıldırmaktan korkarlar. Bu korkuya, kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, nefesi yetmiyor gibi olma, göğüs ağrısı, terleme, titreme, başdönmesi, sersemlik hissi, mide bulantısı gibi çeşitli bedensel belirtiler eşlik eder. Ataklar birdenbire başlar, şiddetlenir ve 10-30 dk. içinde kendiliğinden geçer.
İlk panik atağında kişiye herhangi bir tanı konmaz. Eğer ataklar tekrarlıyorsa, atak olmadığı zamanlarda da kişi yine olursa kaygısı (beklenti anksiyetesi) yaşıyorsa o zaman Panik Bozukluğu tanısı konur ve tedavi edilmesi gerekir.
Toplumda herhangi 100 kişinin yaklaşık 3-4’ü bu hastalığı ya daha önce geçirmişlerdir ya da halen bu hastalığı yaşamaktadırlar. Genellikle ilk kez 20-35 yaşları arasında başlar. Kadınlarda, erkeklere göre 2-3 kat fazla görülür.
Panik bozukluğunun tedavisinde antidepresan ilaçlar kullanılır. İlaç tedavisinin dışında bilişsel davranışçı tedavi de etkinliği kanıtlanmış bir psikoterapi yöntemidir.
AGORAFOBİ
Agorafobi, panik atak ya da ona benzer bir durum geçirirsem, oradan kaçıp kurtulamazsam, sesimi duyuramazsam, yardım alamazsam korkusu ile belirli yerlere gitmek ya da belli durumlarda olmaktan korkmaktır. Bu durumlara, evde yalnız kalmak, ya da yalnız dışarı çıkmak, kalabalık ortamlara girmek, otobüse, uçağa, asansöre binmek gibi pek çok örnek verilebilir. Hissettikleri korku nedeniyle hastalar bu durumlarda bulunmaktan kaçınırlar. Kaçınma davranışı agorafobide ortaya çıkan bir durumdur. Yine fenalaşırsam şeklinde olan düşüncenin yarattığı korkuya da beklenti anksiyetesi denir.
Panik bozukluğuna %60 oranında agorafobi eşlik eder. Yani tekrarlayan panik ataklar yaşayan hastalarda agorafobi görülme riski yüksektir. Ancak tekrarlayan panik atağı olmaksızın da sadece agorafobisi olan hastalar olabilir.
Agorafobinin tedavisinde antidepresanlar kullanılır. İlaç tedavisi ile birlikte ya da hastanın durumuna göre tek başına bilişsel davranışçı tedavi de etkilinliği kanıtlanmış tedavi yöntemlerindendir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder